İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, bugün Belsa Plaza’da bulunan Toplantı Salonu’nda basın mensupları ile bir araya geldi.  Hürriyet, uzun süredir kent gündeminde olan hizmet araç alımı için dün ikinci kez gerçekleştirilen olağanüstü meclis toplantısında oy çoğunluğu ile kabul edilen taşıt kredi yetkisinin ardından araç alımı içim planlanan süreç ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

“HESAP KİTAP YAPTIK” 

“2 yıl önce bugün bir yola çıktık” ifadeleri ile açıklamalarına başlayan Hürriyet, basın toplantısında şöyle konuştu: “Hesap kitap yaptık. Gider kalemlerimiz nasıl azaltırız ve tasarruf ederiz bunun üzerine çalıştık. Bu araçları satın alırsak ne kadar kar yaparız bunlara çalıştık. Kiralamalar büyük bir israf, bunun yerine satın almak gerekiyor deik. Göreve geldiğimizde fotokopi makineleri dahi kiralıktı. Biz gittik Devlet Malzeme Ofisi’nden (DMO) satın aldık. Ardından hizmet araçlarının alımı için çalışmalar başlattık. Biz o günlerde 55 milyon liralık kredi talebinde bulunmuştuk. O gün de kafadan hayır dendi. Davamızda haklıyız dedik. Çünkü istiyoruz ki kent kazansın. Kendi malımız ile hizmet verelim istedik. O günde reddettiler. Veto ettik bir daha meclise gönderdik. Komisyonlarda bir sürü tartışmalar, algı oyunları yapıldı. 2 yıl önce verdiğimiz kararın ne kadar doğru olduğunu 2 yıl sonra rakamlar bize gösterdi. 

“MUHALEFET BAŞKANLARINA SESLENİYORUM” 

O tartışmalar ve halkımızın müthiş desteği ile beraber 55 milyon değil ama 27 milyon lirayı alma imkanımız oldu. Zar zor 27 milyon lirayı aldık. 27 milyonu 0.68 fazi oranı ile 3 yıl geri ödemeli aldık. Bu Mart’ta bitecek. Aylık 1 milyon ödüyoruz. Hiçbir enflasyondan etkilenmiyor. Fazi ile birlikte 31 milyon küsur ödedik. 27 milyonla temizlik araçlarımızın bir bölümü adlık. Bugünkü değeri en az 100 milyona yakın. Diğer belediyelerin temizlikte kullandıkları araçlara ne kadar ödediği sorulmalı. Muhalefet ilçe başkanlarına sesleniyorum; belediyeler araç ve iş makinalarına kaç para kira ödediler lütfen sorun. 27 milyona aldığımızı 71 araçla karşılaştırın. 

“KENTİN GELECEĞİNE HİZMET ETMEK İSTİYORUZ” 

İhtiyacımızın artması ile beraber kiralama sürelerimiz de dolduğu için bir kere daha şansımızı deneyelim dedik. Satın alma süreçlerine Nisan ayında başlamıştık. Çalışmaya başladığımızda 111 milyondu. Mayıs ayında 120 milyona çıktı. Şu anda satın almak istediğimiz araçlar 150 milyon lira. 5 ayda değişen rakamlar bunlar. Ona rağmen biz bu kentin geleceğine hizmet etmek istiyoruz. Bizden sonra gelecek belediye başkanlarımız da rahat etsin. En az 10 yıl kullanılacak araçlar bunlar. 10 yıllık bir yatırım aslında. Biz satın alma iradesinde haklı çıktık. Rakamlarda haklı çıktık. Biz 125 milyon liralık kredi yetkisi istemiştik önce reddedildi çeşitli bahanelerle. Büyükşehir’in 40 milyona araç kiralamadığını gördük. KDV dahil 107 milyona sonuçlandı. 

“HALK BİZE SAHİP ÇIKTI” 

Aynı firma bizim de ihalemize girdi 40 milyon lira falan vermedi. Bizim 125 milyonu, 40 milyon safsatası ile reddettiler. Veto ettik bir daha yolladık. En sonunda rakamlar da netleşince olağanüstü toplantıya davet ettik. Orada da konuyu mecradan çıkardılar. Kavga etmeye, tahrik etmeye yönelik açıklamalar yaptılar. Ama halk bize sahip çıktı. Geçen hafta ikinci hakkımız kullandık çekimser kaldılar. Sayımız 17, 18 kabul oyu gerekiyordu. Onu zaten bulamazdık ben dahil. Geçmesi mümkün değil. 2 gün sonra onlar bize çağrı yaptı. Çocuk oyuncağına dönen bir süreçte bulduk kendimizi. Dün mecliste yine çekimser kalarak çoğunluk oyuyla geçmesini düşündüler. Yine evet demediler. Bir matematik hesabıyla 125 milyonun geçmesi sağlandı. Bu yetkinin alınmasında öncelikle halkımıza teşekkür ediyorum. Halkımız hep yanımızda oldu. Cumhur İttifakı üyelerine baskı yaptı. 

“TOPLUMSAL BASKI YOLUYLA” 

Toplumsal baskı yoluyla kerhen çekimser kalınan bir oylamanın sonucuydu dünkü kredi yetkisi. Dün de alakasız açıklamalarla kavga çıkarmaya çalıştılar. Sonra Hürriyet kavga çıkarmak istiyor diyorlar. Bugün milletimize önceden süreci açıklamak istiyoruz ki kafa karışıklığı olmasın. Dün meclis kararımız alındı. Bugün kararı imzaladık sabah Kaymakam Bey de 7 gün içerisinde onaylayabiliyor. Kendisine ne kadar erken imzalarsanız bizim için o kadar iyi dedim. Onaylanmasının ardından bakanlığın onayı beklenecek. 46 milyonluk krediyi bakanlık onayı olmaksızın işlem başlatabiliyoruz. 30 Eylül’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuruda bulanacağız. Bakan Beyden randevu da talep ettik. Gecikme konusunda durumumuzu anlatacağız. 

“ADIM ADIM HABERLEŞTİRECEĞİZ” 

Kredi onayını verecek mi vermeyecek mi bunu bakanlık belirleyecek. Bunu beklerken yazışmalarımızı başlatacağız. Onaylanırsa İller Bankası süreci başlayacak. Önceliğimiz İller Bankası. Çünkü kurum lehine olan bir yer. Bakanlık onayı geldiği an İller Bankası’na başvurumuz başlayacak. Adım adım her gün süreci haberleştireceğiz ki halkımız öğrensin. Bakanlık 125 milyonu onaylamazsa 46 milyonu kullanabileceğiz. Bunun için İller Bankası sürecini başlatıyoruz. 30 Eylül’den itibaren İller Bankası’na başvuracağız. 46 milyonun hepsini kullanabilmek için. Burada onaylanırsa Devlet Malzeme Ofisi’ne alım için başvuracağız. Bunu çok hızlı yapacağız ki süreç uzamasın. Bu arada Bakanlık 125 milyonu onaylarsa doğrudan İller Bankası’na başvuracağız. 2 yıl önce bu yetki verilseydi çok büyük karımız olacaktı. 

“BUYURSUNLAR SATIN ALSINLAR” 

Ama ne yazık ki İzmit Belediyesi'ni kaybetmenin öfkesiyle kamu zararına sebep oldular. Bunu halka duyuracağız. Sokak sokak anlatacağız. Çünkü bu, milletin parası. Mücadele ettik ve bu mücadelenin sonunda kerhen çekimser kalarak geçirilmiş bir karar var. Bu kararlı mücadeleyi devam ettireceğiz. Madem arkadaşlar kendilerine güveniyor belediyelerde kiralamayı kaldırsınlar satın alsınlar. Dertleri kamu lehine hizmet etmekse. Cesaretleri varsa hadi bakalım araçları satın alsınlar. Niyetleri bu mu görelim. Biz büyük bir rant hikayesine çomak soktuk, dur dedik. Çünkü biz ranttan değil halktan yanayız. Buyursunlar kiralamak yerine satın alsınlar. Kiralamalara ödenen paraları çıkarsınlar. Biz başardık üzerine borç da bırakmıyorum. Ödedik borcunu ve borç kalmıyor. Ama 125 milyon liranın bir kısmı benden sonraya kalmış olacak mecburen.”